26 Ekim 2015 Pazartesi

WHEN I SEE YOU AGAIN / TAYVAN / 2015

When I See You Again 2015 yılı yapımı, 20 bölümlük, sevimli mi sevimli bir tayvan dizisi. Kısaca konusuna değinecek olursak birbirlerini lise yıllarından beri tanıyan iki kişinin hayatlarının tekrardan kesişmesini anlatıyor.

Xia You Qian eskiden sessiz, sedasız ezik bir inek tip iken aradan geçen zaman onu bambaşka biri haline getirir. Artık hayata karşı daha dik duran özgüveni yerinde bir bireydir. Fakat An Xi eski popülaritesini kaybeder.


You Qian bir mesele için uzun zamandır gitmediği köyüne dönünce An Xi ile karşılaşır fakat An Xi onu tanımaz. You Qian eskiden An Xi tarafından çok kırıldığı için ona kızgındır. Fakat kıza kızgın olmasına rağmen yinede kendini onun etrafında bulur ve olaylar başlar.


Şu konu kısmını hallettiğimize göre benim için en önemli kısma geçeyim: Bu dizi bana neler hissettirdi?
Bu diziyi izlerken nedense gülümsedim sürekli. İlk bölümler oldukça eğlenceliydi. Baş roller kadar yardımcı oyuncular da harikaydı. Kendimi onların arasında gibi hissettim çoğu zaman.
You Qian'in aşkına, dizideki arkadaşlıklara hayran kaldım.


Özellikle şu şahsiyete karşı ayrı bir zaafım var. Kalbimi ele geçirdi resmen. Bu nasıl bi tatlılıktır? İsviçreli bilim adamları bunu da açıklasın.

                 

Şu harekete bayıldığımı daha önce söylemiştim değil mi? Evet. Söylemiştim.

Burası komediydi :D



Toparlayacak olursak bu diziden oldukça keyif aldım ve sıkılmadan izledim. İlk izlediğim tayvan dizisi olan Just You kadar tatmin etti beni. Jasper Liu gibi bir aktörü de izlemiş oldum. O gamzelerden mahrum kalmak olmazdı değil mi? :D

Tayvan dizilerine bir fırsat verirseniz izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Kendinize iyi bakın ^_^




8 Ağustos 2015 Cumartesi

HELLO MONSTER / REMEMBER YOU / 2015




Hello Monster ya da diğer adıyla Remember You romantik-polisiye-gizem türünde 16 bölümlük bir dizi. Başrollerini Reply 1997'den tanıdığımız Seo In Guk ve Fated To Love You'dan sevdiğimiz Jang Na Ra paylaşıyor.

Lee Joon Yeong - Lee Hyeon - Min

Konusundan bahsedecek olursak : Lee Hyeon, babası ve küçük kardeşi Min ile yaşayan çok zeki, dahi bir çocuktur. Bir gün suçlularla görüşme yapan bir polis-psikolog olan babasını ziyarete gider ve orada seri katillikten hüküm giyen Lee Joon Yeong ile karşılaşır. İşte bu noktada her şey başlar.


Çünkü Lee Joon Yeong, Lee Hyeon'u kendine çok benzetir. Kendisi gibi bir canavar olduğunu düşünür. Hatta bir sözü var 'İleride nasıl biri olacağını merak ediyorum' gibi bir şeydi. Herneyse Lee Joon Yeong birşekilde hapishaneden kaçmayı başarır ve Lee Hyeon'u bulur.

            

Birtakım olaylar yaşanır. Bunları size tabiki anlatmayacağım izlemeniz lazım. Vee yıllar sonra Lee Hyeon karşımıza Amerika'da profesörlük yapan ünlü bir profil uzmanı olarak çıkar.


Aldığı bir mail sonrası geçmişte saklı kalan şeyleri ortaya çıkarmak ve kaybettiği şeyleri tekrar geri bulmak için Kore'ye döner.


Bu süreçte ise bir polis olan Cha Ji An ile birlikte olacaktır. Ji An bir sebepten ötürü Lee Hyeon'u uzun zamandır izlemektedir ve onu görür görmez tanır.


Konu kısmını geçtiğime göre en sevdiğim kısma geleyim. Beğendiklerimi yazmaya. Bu şahsiyete çok dikkat edin arkadaşlar. Zira ben dizi boyunca gözlerimi ondan alamıyorum.



Merak edenler için gerçek ismi Park Bo Gum. Kendisini bu dizide keşfettim. Oynadığı rolden midir yoksa kendi aurasından mı bilmiyorum ama gözüme bi ayrı gözüküyor.  ♥_ ♥ 

 

Dizide sevdiğim bir diğer şey ise Ji An'ın ekip arkadaşları. Aralarındaki ilişki çok tatlıydı. Hele o takım lideri yok mu.. ^_^

(๑★ .̫ ★๑)
Şu hareket bir erkeği 15318749848 kat daha fazla çekici yapıyor bence. :D


☆*✲゚*。(((´♡‿♡`+)))。*゚✲*☆
Remember You benim her hafta özlediğim birine kavuşmayı bekler gibi beklediğim, her bölümü altyazılı ve altyazısız olarak en az iki posta izlediğim, her bölüm sonunda davaları ve olayları çözmek için devrelerimin yandığı ama en çok zevk aldığım dizilerden biri oldu. 

Senaryo mü-kem-mel. Oyuncular harika. Daha ne olsun.

En sevdiğim replik o (^‿^✿)


Yazının bu kısmı SPOİLER içerir. İzlemeyenlern okumamasını tavsiye ederim.

  

İtiraf edeyim: İlk defa bir dizide erkek ile kız arasındaki ilişkiden ziyade bu ikisinin halinin ne olacağını merak ediyorum. En çok kızdığımız insanlar aslında en çok sevdiğimiz insanlarmış. Çünkü bizi en iyi onlar yaralayabilir. Min de öyle aslında.

  

 Abisini hala çok seviyor. Hala çok özlüyor. Yanlış tercihler insanın hayatını mahvetse de nedense ben bu karaktere baktığımda bir katil değil yaralı bir çocuk görüyorum. Küçük bir çocuk. Bu sempatim de belki ordan geliyordur.

Velhasıl, kalan son iki bölümde senarist bu çocuğu gerçekten katil yaparsa yakarım orayı. Açık ve net: :D :D


Final sonrası gelen edit: Son iki bölüm hakkında ne söylesem bilemedim. Oy bu Min yüzünden içime bir öküz oturdu. Anlatamam. Ya ben çok seviyorum bu çocuğu. :)
Şu çocuğa adam akıllı, açık ve net bir mutlu son yaşatmayıp tüm sevincimi yarıda bıraktın ya senarist yatacak yerin yok vallaa !!