25 Şubat 2014 Salı

GOOD DOCTOR




Konusu: Dizi; kendisinde savant sendromu bulunan otizmli bir doktorun yaşadığı travmaları, trajik hayat hikayesini, kendisini kabul ettirme çabalarını anlatıyor.

*Savant sendromu: Matematik, müzik veya görsel alanda yetenekli çoğunlukla otistik hastaların yaşadığı ancak başka hastalıkların da sebep olabildiği sendroma verilen addır.
Savant sendromulu kişiler. Belli bir alanda çok çok iyi olabiliyorlar.

Küçük Park Shi On ve abisi
 İlk bölümlerde Park Shi On'un küçüklüğünü izleyeceksiniz. Ordaki hikayeyi öğrendiğinizde çok duygulanacağınızı düşünüyorum. Ben ne zaman bu iki çocuğu görsem ekranda ağlayasım geliyo.


Good doctor benzerlerinden konusu yönüyle sıyrılan bi diziydi bence. Bu diziyi izlemeden önce otizm ve savant sendromu hakkında çok bir bilgim yoktu. Oturdum araştırdım ve düşündüm. Bazen çevremizde böyle insanların olduğunu unutuyoruz, değil mi?
Konusu ve duyarlılık yönünden benden 10 puan aldı.


Cha Yoon Seo, Park Shi On'u en çok destekleyen ve şüphesiz Si On'un gelişimine çok fazla katkıda bulunan birisi dizide. Ayrıca Si On'un sevdiği kız kendisi.


Bir diğer kişi ise Profesör Kim Do Han. Başta Park Shi On'a karşı biraz sert davransa da kendince haklı bir sebebi vardı ama O da baya yardımcı olmuştur Si On'a.

P.S: Burda Joo Sang Wook'un karizmasına değinmeden edemeyeceğim. İlk defa izledim kendisini ama çok beğendim. Ses tonu çok hoş ♥_♥ 
Yakında yeni dizisi cıkacak. Merakla bekliyorum. ^^

  
  Burası çok komikti. Kız arkasını dönmesini ifade etme için Si On'a 'başını çevir' diyor ve Si On'un yaptığı... :D


Haklı çocuk.:D
Ayrıca Bu dizide çok beğendiği bi karekter daha vardı. Dr. Ha Jin Wook. Kendisi hasta yakınına aşık olan bir doktor. (Love Rain izleyenler bilir bu oyuncuyu ^^ ) 

Çok tatlıydı ya
Çok dağınık bir yazı oldu gibi hissediyorum ama kısaca özetleyecek olursam yazdıklarımı; İzlenmesi gereken bi dizi olduğunu düşünüyorum. Belki masal gibi bi dizi değil ama yinede izleme şevkim hiç kırılmadı. Anlamlıydı.
Ayrıca Joo Won'un oyunculuğu müthiş gelişmiş. Otizmli birini bu kadar iyi canlandırmak herkesin harcı değil. Çok iyi altından kalkmış bu işin.


Ayrıca dizi sayesinde Joo Sang Wook gibi bi oyuncuyu tanımış oldum. Bu da ayrı bir artısı :D
Diğer bir olumlu yanı da tıp bilgim gelişti. Doktorlar izleyerek üniversite eğitimini tamalamıştım. Bu da mastır oldu :P

Kamere arkası ^^

Benden bu kadar şimdilik. Tekrardan görüşmek üzere. Annyeong!!! ^^

THE MAN FROM NOWHERE / AJUSSİ


Bu filmi uzun zamandır izlemeyi düşünüyordum. Çünkü çok övülen bir filmdi. Ayrıca Won Bin'in daha önce hiçbir dizi/filmini izlememiştim. Dedim Won Bin'i izlemesem olmaz. Başladım hemen. Yalnız baştan söylim filmin içinde hiç aşk yok. Bol bol kanlı dövüş sahneleri var.


Konusunu kısaca özetleyecek olursam; Cha Tae Shik dünya ile bağlantısını kesmiş birisidir. Sadece komşusunun küçük kızı So Mi ile konuşur. So Mi'nin annesi çalıştığı yerde uyuşturucu çalınca, sahipleri hemen kadının peşine düşer. Kadını ve kızını kaçırırlar.
Filmdeki asıl konu ise burdan sonra başlıyor. Ajussinin So Mi'yi uyuşturucu ve organ mafyası olan kötü adamların elinden kurtarma çabaları.


Benim yorumuma gelecek olursak. Valla ne yalan söylim başlarda sıkıldım. Sonlara doğru iyiydi ama. Ayrıca bu filmi izlerken sinirlendim de baya. O mafya olacak adamlar insan değil resmen. Elimde olsa kalkıp ben dalacaktım o adamlara. O derece.
Won Bin'in ve küçük kızın oyunculuğu mükemmeldi. Zaten Won Bin olmasa izlemezdim bu filmi.
Ben aksiyonu pek sevmediğin için biraz sıkıldım filmde. Ama yinede Won Bin hatrına izlenebilir.



Oyyyyhhhh ♥_

O kadar Won Bin. Won Bin dedim. Adam cidden karizmatik şimdi. İnşallah tez zamanda dizi falan çeker de doya doya izleriz. :)


Bu da meşhur traş sahnesi. Parodisini yapmayan kalmadı heralde :D
Herneyse bir film yazısının daha sonuna geldik. Tekrardan görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın ^^

9 Şubat 2014 Pazar

TÜRK ASKERI VE KORELI KIZI

Bugün youtuba da gezerken tesadüf eseri bi video gördüm. Hiç aklımda yoktu bu belgeli izlemek tamamen tesadüf oldu. İzlerken çok duygulandım sizinle de paylaşmak istedim.


Belgesel bir Türk askerinin Kore Savaşı sırasında bir kız çocuğuna sahip çıkmasını anlatıyor. Süleyman amca manevi kızına Kore konsolosluğu sayesinde 60 yıl sonra kavuşuyor.
Kore savaşı sırasında küçük bir kız çocuğunun ebeveynleri öldürülüyor. O zamanlar astsubay olan Süleyman amca ise bu kız çocuğuna sahip çıkıyor ve adını Ayla koyuyor.
Bu belgesel aslında Türk askerimizin ne kadar şanlı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.


Peki neden Güney Kore'yi seviyoruz?
Bunu sahşi olarak yanıtlayacağım. Benim sevmemdeki en önemli sebep çok saygılı bir millet olmaları. Okuduklarıma göre Kore Türklerin, Türküm diye gururla dolaşabileceği bir yer. Yapılan iyiliği unutmuyorlar.
Hatta bir yerde daha okumuştum. Eğer sizin Türk olduğunuzu öğrenirlerse mutlaka yemek falan ısmarlamaya sizi ağırlamaya çalışırlar diyordu.
Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum ama ben Kore'yi en çok bu nedenden dolayı seviyorum.


Bunun dışında çalışkanlar. Yaptıkları işe emek veriyorlar. İdolleri düşünsenize çıkış yapmadan önce 6 yıl eğitim alan bile var. Sürekli pratik yapıyorlar. Çalışıyorlar.
Dramaları düşünün o kadar yaratıcı konusu olan diziler var ki... Kim bilir onun yazarı ne kadar uğraşmıştır.
Bunlar sadece basit örnekler. Her insanın sevme şekli ya da sevdiği şeyler farklıdır.
Neyse konuyu çok dağıttım. Bu yazıyı yazmadaki amacım insanları önyargılardan biraz olsun uzaklaştırmak.
Süleyman amca ile Ayla teyze gibi olabilmek. Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın kardeşçe yaşabilmek. Önemli olan bu bence.

5 Şubat 2014 Çarşamba

NO BREATHING


No Breating; yüzme ve arkadaşlık temasını konu alan bir film.  2013 yapımı filmde Seo In Guk, Lee Jong Suk, SNSD-Yuri gibi kişiler rol alıyor.


Woo Sang (Lee Jong Suk) : Milli bir yüzücü. Her zaman birinci gelen ve birçok ödülü bulunan bir sporcu. 
Won Il (Seo In Guk) : Milli bir sporcunun oğludur. Aynı zamanda yetenekli bir yüzücüdür. Fakat ailesinin ölümünden sonra yüzmeyi bırakmıştır. Babasının antrenörünün kızı olan Jung Eun'ı sever.
Jung Eun (Yuri) : Şarkıcı olma hayalleri kuran bir genç kızımızdır. Ayrıca iki çocuğun da sevdiği kızdır.


Filmde aşk üçgeninden ziyade arkadaşlık teması üzerinde durulmuş. Won Il ve Woo Sang küçüklükten beri rekabet halindeler ama aynı zamanda arkadaşlar.


Hiç de çaktırmıyor :D








Filmde Won Il yemeğe düşkünlüğü ile gözümüze çarpıyor. O kadar çok yedi ki... ben bile Maşallah dedim. Nasıl iştah var öyle :D

o yerken benim canım çekti :D



Tamam çok tatlısın biliyoruz
Boş zamanları değerlendirmek için güzel ve eğlenceli bir filmdi. Seo In Guk ve Lee Jong Suk hatrına izlenmesi gerek zaten. Kendinize iyi bakın ^^

4 Şubat 2014 Salı

Just You



Just You, Korenin BOF'u olacak nitelikteki bir Tayvan dizisi. Yanlış anlamayın konusu ile değil izlenmesiyle. Sanırım birçok kişi tayvan drama dünyasına bu dizi ile giriş yaptı ya da yapacak ya da yapmalı :P

Konusu: Qi Yi genç yaşında olmasına rağmen başarılı bir iş adamıdır. Küçük çaplı bir şirket olan Gaze'i satın alır ve gelir gelmez yaptığı birşey vardır. O da şirkete aşk yasağı koymak.


Qi Yi aşk yasağını koyduğu sırada asıl kızımızın arkadaşları tam nişanlanmak üzeredirler fakat yasak yüzünden nişan bozulur. Alex ve Kate evlenemezler. Liang Liang intikam için patronu kendine aşık etmeye karar verir. Bunu yapması kolaylaşır çünkü Qi Yi aynı zamanda Liang Liang'ın oturduğu evi satın alan kişidir.


Qi Yi soğuk ve sert olduğu kadar (Bence karizmatik :P) aynı zaman çok titiz birisidir. Liang Liang'a ev için bir sürü talimat verir ve kurallar koyar.


İlk başlarda kedi-köpek gibiler bunlar. Bakmayın öyle az sonra romantik şeyler paylaşacağıma :D Çok eğlencelilerdi. Liang Liang yüzünden çocuk ilk günde hastenelik oldu, elektrik ve su kesildi duşta kaldı, kolunu sakatladı, arabasının anahtarı su ızgarasına düştü neler neler :D
Ama daha sonra duygularına karşı koyamaz oldular.  Birbirlerine karşı o kadar düşüncelilerdi ki... özellikle bu resimde. Qi Yi balığa suni teneffüs bile yaptı. izleyince anlarsınız.


Dizi izlerken insanı resmen kendine çekiyor. Qi Yi ve Liang Liang arasındaki aşk çok güzel. Allah'ım banada nasip et demeden duramıyorsunuz. Burda çok fazla şeyden bahsetmicem çünkü konuşursam kesin spoiler veririm. 

 
Ming ming'in anne ve babası ♡

'Aman Allah'ım balıkla konuşmaya başladım' diyor :D

En sevdiğim sahnelerden biri burası ♡

 Lian Liang'ın itiraf sahnesi. Qi Yi nasılda havalıydı burda ^_^



Qi Yi ile Liang Liang arasındaki yakınlaşmada kzımız her seferinde çocuk kendini öpecek sanıyor. Qi Yi bilerek öpecekmiş gibi yapıp öpmüyor :D



Bu postta Liang Liang ve Qi Yi üzerinde durdum hep. Çünkü ikisinin aşkı beni çok etkilledi ama dizi bundan ibaret değil tabiki. Birçok karakter var mesela en önemlisi Dean benim için. Dean, Qi Yi'nin eski bir arkadaşı aynı zamanda rakibi. Liang Liang'ı seviyor ama kötü adam değil aksine ikisine de çok yardımı dokunuyor Dean' in.


Sonra Liang Liang'ın anne babası var çok şekerler. Qi Yi'nin ailesi ise biraz karışık onu izleyince anlarsınız.

Bi de Qi Yi'nin eski sevgilisi var ayy ay saçını başını yolsaım geldi kızın -_-


 Dizinin kamera arkasından. Ekip çok uyumlu birbiri ile. Kamera arkasını izlemek çok eğlenceliydi. Çince anlamasam bile çok güldüm :D

 
Hiç kıskanmadık gerçekten -_-


Büyük Qi Yi ve küçük Qi Yi. Çok şeker değil mi ikiside. Aaron'dan iyi baba olur doğrusu. İyi koca da olur. Öhööm neyse konuya döneyim :D

Dizi çoook çook çok güzeldi. Şimdiden iki defa izledim bile. Sizin de izlemenizi tavsiye ederim mutlaka. Kendinize iyi bakın ♡